
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde ortaya çıkan ve komşu ülkelere yayılan viral enfeksiyon salgınının ardından maymun çiçeği virüsünü küresel halk sağlığı acil durumu ilan etti.
Yakın temas yoluyla bulaşan maymun çiçeği virüsü (mpox) nadir olarak ölümlere neden olmaktadır. Grip benzeri semptomlara ve vücutta irin dolu lezyonlara neden olan virüs, cinsel temas da dahil olmak üzere yakın temas yoluyla kolaylıkla yayılmaktadır.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ ALARMA GEÇTİ
Maymun çiçeği virüsü ilk olarak ortaya çıktığı Kongo’dan sonra Burundi, Kenya, Ruanda ve Uganda gibi komşu ülkelere yayıldı. Yaşanan gelişme Dünya Sağlık Örgütü’nü alarma geçirdi.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus konuyla ilgili açıklamasında “Bu salgınları durdurmak ve hayatları kurtarmak için koordineli bir uluslararası müdahalenin şart olduğu açık” dedi.

517 ÖLÜM BİLDİRİLDİ
Afrika’nın en üst düzey kamu sağlık kuruluşu, viral enfeksiyonun endişe verici bir hızla yayıldığı uyarısında bulunarak bu haftanın başlarında kıta için MPOX acil durumu ilan etti.
Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, bu yıl Afrika kıtasında şu ana kadar 17.000’den fazla şüpheli MPOX vakası ve 517 ölüm bildirildiğini, bunun geçen yılın aynı dönemine kıyasla vakalarda %160’lık bir artış olduğunu söyledi. Toplam 13 ülke vaka bildirdi.
MAYMUN ÇİÇEĞİ VİRÜSÜNÜN BULAŞ YOLLARI
DSÖ’nün küresel acil durum ilanı sonrası herkes maymun çiçeği virüsünün bulaş yollarını araştırmaya başladı. İşte maymun çiçeği virüsünün bulaş yolları;
- Enfekte kişiyle yakın temasta (cinsel ilişki, cilt teması) bulunmak.
- Açık yaralar, göz ve solunum yolu.
- Virüsün bulaştığı çarşaf, giysiler gibi nesnelere dokunmak.
- Maymunlar ve sincaplar gibi enfekte hayvanlara temas etmek.
TÜRKİYE’DE MPOX VAKASI VAR MI?
Türkiye’de geçmişte mpox virüsü hastalığı tespit edilmiş, hastalar izole edilmiş ve iyileştirilmişti. Resmi kaynaklar, Sağlık Bakanlığı’nın konuyla ilgili gerekli tüm önlemleri aldığını belirterek bu yıl Türkiye’de herhangi bir mpox vakası tespit edilmediğini açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden yapılan açıklamada da şöyle denildi: “DSÖ, Afrika’da ortaya çıkan maymun çiçeği varyantı sebebiyle uluslararası acil durum ilanı konusunu gündeme getirmiştir. Türkiye’de bu yıl herhangi bir ‘maymun çiçeği’ vakası tespit edilmemiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından konuyla ilgili gerekli tüm önlemler alınmıştır. Bakanlık, tüm olası hastalık ve virüsler için ön araştırma ve hazırlık süreçlerini titizlikle yürütmektedir.”
İŞTE 10 SORUDA MAYMUN ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ
10 soruda maymun çiçeği hastalığına ilişkin merak edilenleri derledik. İşte o çok merak edilen sorular ve yanıtları;
1- Maymun çiçeği yeni bir hastalık mı?
Maymun çiçeği, yeni bir hastalık değil. 1958’de maymunlarda tespit edildikten sonra insanlarda ilk olgu 1970’te Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde görüldü. 1958’de araştırma laboratuvarındaki maymunlarda çiçek benzeri bir salgın yapınca farkına varılan hastalık bu nedenle “maymun çiçeği” adını aldı.
Başta Nijerya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti olmak üzere, Orta ve Batı Afrika’daki tropikal yağmur ormanlarının bulunduğu 11 ülkede görülen hastalığın sıklığı tam olarak bilinmiyor. Afrika’da her yıl birkaç yüz vaka olduğu tahmin ediliyor. Hastalık zaman zaman Afrika kıtasından enfekte hayvanlar veya insanlar aracılığıyla diğer kıtalara taşınıyor, fakat buralarda az sayıda insanın etkilendiği ve bölgesel vaka kümelenmeleri görülüyor.
2- Neden şimdi dikkat çekti?
Şimdiye kadar Afrika dışında görülen vakaların tamamının Afrika’dan gelen insanlar veya getirtilen kemirgenlerden kaynaklandığı biliniyordu. Ancak Afrika dışında tespit edilen vaka sayısı son bir hafta içinde, bugüne kadar Afrika dışında görülen toplam vaka sayısını aşacak kadar arttığı için Dünya Sağlık Örgütü ve bilim dünyasının dikkatini çekti.
3- Hastalığın etkeni nedir?
Maymun çiçeği, çiçek virüsüne akraba bir DNA virüsü. Batı Afrika ve Orta Afrika (Kongo Havzası) olmak üzere iki alt tipi bulunuyor. Batı Afrika, Kongo türüne göre daha hafif seyirli hastalık yapıyor. Şu an genetik analizler tamamlanmamış olsa da Afrika dışında görülen vakaların Batı Afrika alt tipi olduğu öngörülüyor.
4- Nasıl bulaşıyor?
Adının aksine maymunlardan daha çok sincap, sıçan, fare gibi kemirgenlerde bulunan ve onlardan insana geçen hastalık, ayrıca enfekte insan veya virüsle kirlenmiş giysi, havlu, çarşaf gibi eşyalarla yakın temas sonucunda bulaşıyor. Virüs, sağlıklı kişilere, ciltte gözle görülemeyecek çatlaklar/çizikler, mukozalar (ağız, burun, göz) veya solunum sistemi aracılığıyla giriyor.
İnsandan insana bulaşmanın büyük solunum salgısı damlacıklarıyla olduğu düşünülüyor. Hastalığın uzak mesafelere gidemeyen büyük damlacıklarla bulaşması, yüz yüze, uzun süreli ve yakın temasla oluyor.

5- Belirti ve bulguları neler?
Maymun çiçeği, ateş, baş ağrısı, yorgunluk, yaygın vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişlik ve cilt lezyonlarına (döküntü) neden oluyor. Lenf bezi şişliği, maymun çiçeğinin, çiçek, su çiçeği ve kızamıktan ayıran en önemli belirtisi. Yakınmalar, virüsle temastan ortalama 6-13 gün sonra ortaya çıkıyor.
İlk 5 gününde ateş, şiddetli baş ağrısı, lenf bezlerinde şişme, sırt ağrısı ve aşırı halsizlik yaşanan hastalıkta, ciltteki döküntüler de ateş başladıktan sonra 1-3 gün içinde görülüyor. Avuç içi, ayak, ağız içi, genital bölge ve gözlerdeki lezyonlar, kabuk bağlayıp düşmesiyle ortadan kalkıyor.
6- Tanı nasıl konuluyor?
Maymun çiçeği hastalığından şüphelenilen durumlarda, belirti gösteren kişilerin son bir ay içinde riskli bölgelere seyahat edip etmedikleri ya da benzer belirtileri olanlarla yakın temasları olup olmadığının sorgulanması gerekiyor.
Kan örnekleriyle tanı konulamayan hastalık, kanda çok kısa süre kaldığı için PCR’la saptanamıyor. Antijen ve antikor testlerinin de daha önce uygulanan çiçek aşısı gibi nedenlerle her zaman doğru sonuç vermeyeceği düşünülüyor.
Hastalık şüphesinde lezyonlardan uygun şekilde ve gerekli güvenlik önlemleriyle alınıp paketlenen örneklerin “biyogüvenlik düzeyi 2 olan” labaratuvara gönderilmesi gerekiyor.
Maymun çiçeği hastalığı teyit edilen hayvan veya kişilerle temas edenlerin son temastan sonraki 21 gün boyunca belirti ve bulgular açısından izlenmesi gerekiyor.
7- Belirtisiz enfeksiyon olabilir mi?
Net olmamakla birlikte maymun çiçeğinin Kovid-19 gibi belirtisiz hastalık yapmadığı düşünülüyor.
Enfekte kişilerde belirtilerin ortaya çıkması, bu kişilerin fark edilmesini ve izolasyona alınmasını sağlayacağından, maymun çiçeğinin toplumda Kovid-19 veya belirtisizken bulaşan diğer enfeksiyonlar kadar yayılması beklenmiyor.
8- Maymun çiçeği öldürücü mü?
Maymun çiçeği, genellikle 2-4 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşiyor. Ancak bağışıklığı baskılanmış kişilerde ve küçük çocuklarda ağır hastalık görülebiliyor.
Genel olarak hastalananlardan, çoğunluğunu küçük yaştaki çocukların oluşturduğu yüzde 3-6’sı kaybediliyor. Hastalığın Orta Afrika alt tipinde öldürücülük yüzde 11’e kadar çıkabilirken güncel vakalara neden olduğu düşünülen Batı Afrika alt tipinin öldürücülüğü, yüzde 1 gibi daha düşük oranda kalıyor.
9- Çiçek aşısı hastalıktan korur mu?
Maymun çiçeği hastalığı için yaygın kullanılan bir ilaç bulunmasa da vakalar şimdiye kadar sidofovir, brinsidofovir gibi etken maddeli ilaçlarla kontrol altına alındı.
Dünya Sağlık Örgütü, Afrika’daki tecrübelerden yola çıkarak çiçek aşısının maymun çiçeğinden yüzde 85’e kadar koruma sağlayacağını bildirdi. Fakat çiçek aşısı, hastalığın dünya genelinde sonlanması nedeniyle 1980’den beri uygulanmıyor. Dolayısıyla şu an çiçek aşısı yapılanlar 40-50 yaş üzeri kişilerden oluşuyor. Aradan uzun süre geçmesi ise koruyuculuğun düzeyine ilişkin endişelere sebep oluyor.
10- Salgına yol açma ihtimali var mı?
Maymun çiçeği hastalığının belirti ve bulgularının belirginliği, şu anki bilgilere göre belirtisiz enfeksiyon yapmaması, yakın ve uzun süreli temas ile bulaşması, bir DNA virüsü olduğundan daha az mutasyon geçirmesi ve kolay değişime uğrayarak yeni varyantlarının çıkmaması gibi faktörler nedeniyle Kovid-19 benzeri bir salgına yol açması beklenmiyor.
Kaynak: OnlineGaste.com